Mısır Ekmeği ve Çalışan Kadının Dertleri

Yaklaşık bir ay önce işe başladım ve çalışan anne olmanın ne kadar zor olduğunu yaşayarak öğreniyorum. Kızımı bakıcıya bırakmak, 15 aydan sonra ilk kez tüm gün ondan ayrı kalmak, evde ben yokken bir yabancının yaşaması oldukça zor. Bu, işin duygusal kısmı. Akşam 7’den sonra evi gelip çocukla ilgilenmek, onu yatırınca yapılması gereken yemek ve çamaşır yıkama gibi işleri yapmak ve erken kalkmak ise işin fiziksel olarak zorlayan kısmı. Bir yandan neredeyse 1,5-2 yıldır oldukça kısıtlı olan sosyal hayatı canlandırma çabaları, bir yandan işe gidildiği için vakit ayrılmaya çalışılan kişisel bakım derken darmadağın, yorgun düşmüş ve hiçbir şeyi layıkıyla yapamadığını düşünerek üzülen bir kadın çıkıyor ortaya.

Yemek yapma işinde bayağı zorlanıyorum. Açıkçası, görev haline dönüşmesi nedeniyle bıkkınlık geldi yemek yapmaktan. Ama Neva iyi beslensin diye elimden geleni yapıyorum. Pazar günleri birkaç çeşit yemek ve yetiştirebilirsem poğaça, kek gibi atıştırmalıklar yapıyorum. Salı akşamı, en geç Çarşamba tekrar iki-üç çeşit yapmam gerekiyor. Salı yaptıysam Perşembe akşamı tekrar… Böylece haftanın üç-dört gecesini mutfakta geçiriyorum. Yemek yapma işine ancak Neva uyuduktan sonra, 9 civarında başlayabildiğim için de o gece duş almak dışında başka herhangi bir şey yapamıyorum genelde. Sözde haftada birkaç kez koşu bandında yürüyeceğim. O kadar yorgun oluyorum ki içimden hiç gelmiyor. Umarım bu ilk ayı atlattıktan sonra daha planlı programlı yürütebilirim hayatımı.

Mısır ekmeği pek sık yapmadığım bir şey. Mayalanmadan yapılması, yani az zaman gerektirmesi nedeniyle tercih ettim. Yapımı en fazla 5 dakika sürüyor. Tazeyken de oldukça lezzetli oluyor.

Süt yerine soya sütü kullanılarak vegan bir yiyecek haline dönüştürülebilir.

Malzemeler:

2 bardak mısır unu

1 bardak beyaz un

½ bardak sıvıyağ

1 bardak süt (Ben sütü ¼ oranında eksik kullanıp yoğurtla bir bardağa tamamladım.)

Tuz

Sıcak su

Kabartma tozu

Kurutulmuş dereotu da ekledim ama tadını çok etkilemedi. Tercihe göre peynir, zeytin gibi başka şeyler de konulabilir veya sade pişirilebilir.

Unları, tuzu ve kabartma tozunu bir kaba alıp karıştırdıktan sonra sıvı malzemeleri ekledim. En son, kaynamamış ama oldukca sıcak olan suyu yavaş yavaş ekleyerek kek kıvamında, yani akışkan bir hamur elde ettim. Hamuru ayçiçek yağıyla hafifçe yağladığım silikon muffin kaplarına, ¾’ünü dolduracak şekilde paylaştırıp 175-180C’de, batırdığım kürdan kuru çıkana kadar, yaklaşık yarım saat pişirdim.

Bu ekmek çayın yanında da akşam yemeğinde de ikram edilebilir, kahvaltı için de yapılabilir. Dağılmaya müsait olduğu için sandviç yapılabilecek bir ekmek değil.

Afiyet olsun.